MAG
Vakfı Tanıtım Broşürü
Mahalle Afet Gönüllüleri
(MAG), yerel örgütlenmenin gerekliliği
inancıyla, sayısız can kaybı ve ekonomik
kayıplara neden olan 1999 Marmara Depremi’nin
ardından, 2000 yılında kuruldu. Afetlere
hazırlanmanın ve bir afet durumunda afetlere
ilk müdahalenin mahalle düzeyinde gerçekleştiği
bilinci ve deneyiminden yolan çıkan MAG
yapılanması Türkiye’de afet bilincini
artırmayı ve bireylerin afet durumunda
“hayatta kalma ve sevdiklerini kurtarmaya
çalışma” refleksinin doğru biçimde hayata
geçirilmesi için eğitim almalarını hedefledi.
MAG yapılanması, mahalle düzeyinde örgütlenen
gönüllülere hem eğitim hem de malzeme
temin ederek, mahalle düzeyinde afete
hazırlık birimleri yarattı. devamı

MAG VAKFI NEDEN ÖNEMLİ?
- Yaşam, bize verilen en değerli
armağan fakat doğal ve insan kaynaklı afetler,
bu armağanı bir anda elimizden alabilir. Doğanın
gücü, birkaç saniye içinde insanları, şehirleri,
ülkeleri, ekonomileri yerle bir edebilir,
- Afetler
sevdiklerimizi kaybetmemize neden olurlar,
- Afetler
ekonomik kayıplar yaratırlar ve gelişmenin
önündeki önemli engellerden birini oluştururlar,
- Ülkemizde meydana gelen afetler içerisinde
neden olduğu can ve mal kayıpları açısından
en önde gelen tehdit deprem tehditidir.
- Türkiye’de nüfusun %71’i birinci ve ikinci
derecede riskli deprem bölgelerinde yaşıyor,
- Bilim adamları, yüksek nüfus yoğunluğu olan
İstanbul’un önümüzdeki 30 yıl içinde büyük
bir depremle sarsılma olasılığının %50’nin üzerinde
olduğunu belirtiyorlar,
- Olası bir İstanbul depreminde 73-87 bin
arasında ölü, 120-135 bin civarında ağır yaralı
olacağı
tahmin ediliyor (Istanbul Deprem Master Planı),
- Büyük çaplı afetlerde Sivil Savunma, Itfaiye
teşkilatları gibi profesyonel kurumların; hastaneler,
okullar, kamu binaları gibi öncelikleri nedeniyle
mahallelerdeki bireylere yardıma gelmeleri
iki üç günü bulmaktadır,
- Afetlerden sonraki ilk 72 saat , hayat kurtarma
açısından en kritik zamanlardır. Afetzedelerin
çoğu, ilk 24 saat içinde çevreden yetişen,
genellikle eğitimi ve ekipmanı olmayan yakınları
ve komşuları
tarafından kurtarılır,
- Profesyoneller gelinceye kadar geçen bu
sürede mahalle halkı kendi başının çaresine bakmak
durumundadır,
- Bilinçsiz, eğitimsiz ve ekipmansız yapılan
ilk müdahale yarar yerine zarar getirir. Sevdiğimiz
insanları kurtaralım derken yalan yanlış bilgilerle
onlara büyük zararlar verebilir hatta ölümlerine
neden olabiliriz,
- Afetleri yaratan doğa olaylarıdır. Bize
asıl zararı veren bu doğa olayları değil, yanlış
yapılaşma,
kalitesiz ve güvenli olmayan bina yapısı, afetlere
karşı hazırlıksız ve bilinçsiz olmaktır,
- Toplumda afet bilincinin yaratılması ancak
yerel/mahalle düzeyinde yapılacak eğitimlerle
ve ulusal düzeyde yürütülecek kampanyalarla gerçekleşebilir,
- Mahalle düzeyinde bir müdahale kapasitesinin
yaratılması, ulusal afet yönetiminde vazgeçilmez
bir unsurdur,
- Vatandaşın gönüllü aktif katılımının sağlanması
ulusal afet yönetiminleri başarısının güvencesidir.
 
|